Amasra, cennetten bir köşe!
Amasra, Batı Karadeniz'de Bartın'a bağlı adeta cennetten bir köşe. Zamanında Fatih Sultan Mehmed, Amasra'ı fethettiği zaman boşuna söylememiş: "Lala, lala Çeşm-i Cihan bu mu ola?."
Boztepe'ye çıkıp anakaraya ince bir bağlantı ile bağlı bir yarımada ve iki limanı tepeden gördüğünüzde siz de Fatih'in bu sözü neden söylediğini çok daha iyi anlayacaksınız. Hatta doğal güzelliği ve tarihi dokusu ile aslında Ege ve Akdeniz Bölgesi'ndeki pek çok yere kıyasla turizm sektöründe hak ettiği yeri alamadığına üzülerek de olsa şahit oluyorsunuz.
Aslında eşimle beraber uzun zamandır Amasra planlarımız arasındaydı. Kalkan balığı zamanı olduğu Nisan ayında gideriz diye planlamıştık. 26 Nisan'da sabah 04.00 gibi arabayla yola çıktık. 5-6 saatlik bir yolculuktan sonra Amasra'ya vardığımızda hafta içi olmasına rağmen ilçenin sessizliği ve insana huzur veren güzel doğasından çok etkilendim. Amasra'yı tepeden gören muhteşem deniz manzarasına sahip Diamond Hotel'de konakladık. Kahvaltı yapıp biraz dinlendikten sonra soluğu ilk olarak Amasra Müzesi'nde aldık. Zaten gitmeden önce gezilecek yerler ve nerelerde yemek yenir konusunda eşimle birlikte epey bir ders çalışmıştık:)
Şimdi, bu deneyimlerimiz sonucu Amasra'ya seyahat planlayanlara önerilerimi paylaşmak isterim. Bizzat test ettik, arzu edenler önerilerimize kulak versin:)
Gezilecek yerler:
1-Amasra Müzesi: Bugünkü Amasra Müzesi’nin bulunduğu bina aslında, inşasına 1884’te başlanan ama yarım kalan Bahriye Mektebi binası. Daha sonra Amasra’da bir müze ihtiyacı doğunca, yarım kalan bu bina tamamlanıp 1982’de hizmete açılmış. Müzenin dört salonu var. Bunlardan ikisinde, Helenistik, Roma, Bizans ve Ceneviz dönemlerinden kalma eserler sergileniyor. Diğer ikisinde ise, Osmanlı döneminde, Amasra’da yaşam üzerine etnografik kalıntılar var.
2- Boztepe (Ağlayan Ağaç): Amasra'yı tepeden bütün manzarasına hakim bir şekilde izleyebileceğiniz enfes bir yer. Amasra Kalesi'nin içerisinden girip yukarı doğru yürüyünce ulaştığınız Boztepe'ye varıyorsunuz. Burada çay, kahve içebileceğiniz mekanlar da bulunmakta.
3- Kemere Köprüsü
4. Direkli Kaya
5. Amasra Kalesi
6.Çekiciler Çarşısı
Nerede Yemek Yenir:
Amasra'ya giderken bir arkadaşımızın tavsiyesi üzerine akşam yemeğimizi Mustafa Amca'nın Yeri diye bilinen Canlı Balık Restaurant'ta yedik. Çok şık bir mekan. Özellikle kalamarı harika, belki hayatımda yediğim en güzel kalamardı diyebilirim. Fiyatlar çok uygun olmasa da eğer o kadar yol katetip geldiyseniz mutlaka Canlı Balık'a uğramanızı öneririm.
Onun dışında Amasra'da dikkatimi çeken dönerci ve pideci oldu. Adım başı döner veya pide restaurantı ile karşılaşıyorsunuz.
Alışveriş:
En popüler alışveriş mekanı Çekiciler Çarşısı. Amasra’nın, kızılağaç, ıhlamur, şimşir, dişbudak, ceviz ve kiraz ağaçlarından, yöresel el yapımı ahşap eşyalar bulacağınız çarşısı. Tarihi, yüzyıllar öncesine, Osmanlı’daki ahşap oymacılığı zanaatının yaygın olduğu zamanlara dayanıyor. Bu oymacılık geleneği, bu çarşının çevresindeki dükkanlarda ve Amasra’nın köylerinde yaşatılmaya devam ediliyor. Şimşir kaşıktan, tuzluk ve baharatlığa, tepsiden kaseye, çeşitli ürünlere rastlayabilirsiniz.
Bir de doğal ürünlere meraklıysanız Belediye binasının hemen yanında kurulan pazarı kaçırmayın derim. Kadınlar, kendi yetiştirdikleri fasulye, domates, salatalık, biber, çilek, lahana gibi taze sebze ve meyveleriyle taze süt, yoğurt, tereyağı gibi ürünleri satıyor. Ben de tarhana ve kuru nane almıştım, eve dönünce ilk işim tarhanayı denedim:) Gerçekten inanılmaz lezzetli oldu.
İstanbul'da organik diye satılan herşeyin aslında suni olduğunu bir kez daha anladım. Dolayısıyla bu tip yerlere gidince mutlaka pazarına da uğrayıp ufak tefek de olsa mutfağa dönük de alışveriş yapmak iyi oluyor.
Boztepe'ye çıkıp anakaraya ince bir bağlantı ile bağlı bir yarımada ve iki limanı tepeden gördüğünüzde siz de Fatih'in bu sözü neden söylediğini çok daha iyi anlayacaksınız. Hatta doğal güzelliği ve tarihi dokusu ile aslında Ege ve Akdeniz Bölgesi'ndeki pek çok yere kıyasla turizm sektöründe hak ettiği yeri alamadığına üzülerek de olsa şahit oluyorsunuz.
Aslında eşimle beraber uzun zamandır Amasra planlarımız arasındaydı. Kalkan balığı zamanı olduğu Nisan ayında gideriz diye planlamıştık. 26 Nisan'da sabah 04.00 gibi arabayla yola çıktık. 5-6 saatlik bir yolculuktan sonra Amasra'ya vardığımızda hafta içi olmasına rağmen ilçenin sessizliği ve insana huzur veren güzel doğasından çok etkilendim. Amasra'yı tepeden gören muhteşem deniz manzarasına sahip Diamond Hotel'de konakladık. Kahvaltı yapıp biraz dinlendikten sonra soluğu ilk olarak Amasra Müzesi'nde aldık. Zaten gitmeden önce gezilecek yerler ve nerelerde yemek yenir konusunda eşimle birlikte epey bir ders çalışmıştık:)
Şimdi, bu deneyimlerimiz sonucu Amasra'ya seyahat planlayanlara önerilerimi paylaşmak isterim. Bizzat test ettik, arzu edenler önerilerimize kulak versin:)
Gezilecek yerler:
1-Amasra Müzesi: Bugünkü Amasra Müzesi’nin bulunduğu bina aslında, inşasına 1884’te başlanan ama yarım kalan Bahriye Mektebi binası. Daha sonra Amasra’da bir müze ihtiyacı doğunca, yarım kalan bu bina tamamlanıp 1982’de hizmete açılmış. Müzenin dört salonu var. Bunlardan ikisinde, Helenistik, Roma, Bizans ve Ceneviz dönemlerinden kalma eserler sergileniyor. Diğer ikisinde ise, Osmanlı döneminde, Amasra’da yaşam üzerine etnografik kalıntılar var.
2- Boztepe (Ağlayan Ağaç): Amasra'yı tepeden bütün manzarasına hakim bir şekilde izleyebileceğiniz enfes bir yer. Amasra Kalesi'nin içerisinden girip yukarı doğru yürüyünce ulaştığınız Boztepe'ye varıyorsunuz. Burada çay, kahve içebileceğiniz mekanlar da bulunmakta.
3- Kemere Köprüsü
4. Direkli Kaya
5. Amasra Kalesi
6.Çekiciler Çarşısı
Nerede Yemek Yenir:
Amasra'ya giderken bir arkadaşımızın tavsiyesi üzerine akşam yemeğimizi Mustafa Amca'nın Yeri diye bilinen Canlı Balık Restaurant'ta yedik. Çok şık bir mekan. Özellikle kalamarı harika, belki hayatımda yediğim en güzel kalamardı diyebilirim. Fiyatlar çok uygun olmasa da eğer o kadar yol katetip geldiyseniz mutlaka Canlı Balık'a uğramanızı öneririm.
Onun dışında Amasra'da dikkatimi çeken dönerci ve pideci oldu. Adım başı döner veya pide restaurantı ile karşılaşıyorsunuz.
Alışveriş:
En popüler alışveriş mekanı Çekiciler Çarşısı. Amasra’nın, kızılağaç, ıhlamur, şimşir, dişbudak, ceviz ve kiraz ağaçlarından, yöresel el yapımı ahşap eşyalar bulacağınız çarşısı. Tarihi, yüzyıllar öncesine, Osmanlı’daki ahşap oymacılığı zanaatının yaygın olduğu zamanlara dayanıyor. Bu oymacılık geleneği, bu çarşının çevresindeki dükkanlarda ve Amasra’nın köylerinde yaşatılmaya devam ediliyor. Şimşir kaşıktan, tuzluk ve baharatlığa, tepsiden kaseye, çeşitli ürünlere rastlayabilirsiniz.
Bir de doğal ürünlere meraklıysanız Belediye binasının hemen yanında kurulan pazarı kaçırmayın derim. Kadınlar, kendi yetiştirdikleri fasulye, domates, salatalık, biber, çilek, lahana gibi taze sebze ve meyveleriyle taze süt, yoğurt, tereyağı gibi ürünleri satıyor. Ben de tarhana ve kuru nane almıştım, eve dönünce ilk işim tarhanayı denedim:) Gerçekten inanılmaz lezzetli oldu.
İstanbul'da organik diye satılan herşeyin aslında suni olduğunu bir kez daha anladım. Dolayısıyla bu tip yerlere gidince mutlaka pazarına da uğrayıp ufak tefek de olsa mutfağa dönük de alışveriş yapmak iyi oluyor.
Yorumlar