CANIM BABACIM SENİ ÇOK ÖZLEDİM...


Karşınızdaki insanı anlamak için gerçekten bazen yaşamak gerekiyor. Eskiden yakınlarını kaybeden arkadaşlarıma "Başın sağolsun" der geçerdim.

Hatta bazen bu kelimeyi söylemek bile zor gelirdi. Karşımdaki kişi için ağızlardan dökülen bu sözlerin yüreklerindeki acıyı hafifletmeye yetmeyeceğini düşünürdüm.

Ama öyle değilmiş, dedim ya yaşamadan karşınızdaki insanı anlamanız mümkün değil...

Annemler, "Baban hasta, acil gelin" diye çağırdıklarında kafamdan kötü düşünceler geçse de atmaya çalışarak içimde bir umutla eşimle Çanakkale'ye gittik. Kapıdan içeri girdiğimde ise gördüğüm manzarayı hayatım boyunca hiç unutamayağım.

Boylu boyunca yere uzanmış ve üzeri beyaz bir bezle örtülmüştü. İşte, hayat böyle bir şeydi. Beyaz kundak beziyle başlayan yolculuk yine beyaz kefenle noktalanmıştı...

O an şok olmuştum, yanına gidemedim, ona dokunamadım... Babam bir kuş gibi aramızdan uçup gitmişti... Sanki içime bir bıçak saplanmıştı, bir an herşeyin rüya olmasını istedim.

Ama maalesef kabullenmek zor olsa da, babam artık yoktu. Soğuk bedeni odada boylu boyunca uzanmış yatıyordu.

En kötü anı ise cenazesi evden çıkarken yaşadık. Onu bir tabutun içerisinde alıp götürürlerken annem fenalaştı. 60 yıllık hayat arkadaşı onu terkediyordu...

Ruhundan sonra artık cansız bedeni de aramızdan ayrılıyordu.

İşte o an o acı gerçeği daha iyi anladım: Bir gün istesek de istemesek de sevdiklerimiz aramızdan ayrılacak...

Şimdi onu kaybedeli neredeyse 6 ay oluyor. Bazen aklıma gelince düşünüp dalıyorum. Her an kapı çalacak elinde poşetlerle içeri girecek diye hayallere kapılıyorum.

Acı gerçeği hatırlayınca ise içime hüzün çöküyor. Artık ona sarılamayacağım... Ellerini tutamayacağım... Yanaklarından öpemeyeceğim...

Şimdi yanımda olsan sıkı sıkı sarılsam... Neredesin babacım seni çok hem de çok özledim...

Yorumlar

Popüler Yayınlar