OSMANLI DÖNEMİNİN İLK HASTANESİ




Edirne'nin en önemli tarihi yapıtlarından birisi II. Bayezid Külliyesi. Tunca nehri kıyısında bulunan külliye; cami, tıp medresesi, imaret, darüşşifa, hamam, mutfak ve erzak depolarından oluşuyor. Fatih Sultan Mehmet'in oğlu Sultan II.Bayezit'in 1484-1488'de yaptırdığı külliyenin mimari Hayreddin.
Külliyenin en önemli bölümlerinden Darüşşifa (Hastane) bugün Sağlık Müzesi olarak kullanılıyor. 2004 yılında Avrupa Konseyi Müze Ödülü'nü alan Darüşşifa'da başlangıçta her türlü hasta kabul edilirken, daha sonraki yıllarda sadece psikolojik rahatsızlığı olan hastaların tedavi edildiği bir merkeze dönüşmüş.
O dönemde görev yapan hekimler günde 30 akçe, tabipler 10 akçe, göz doktorları ve cerrahlar 7 akçe, eczacı 6 akçe, katip 4 akçe ve diğer çalışanlar 3'er akçe ücret alıyormuş.
GÜNDE 1018 AKÇE
Cami, misafirhane ve imaretten oluşan külliyenin tüm birimlerinde toplam 228 kişi çalışıyormuş ve bunlara günde 1018 akçe ödeniyormuş. Külliyenin medresesi, dönemin en önemli tıp okullarından biriydi ve hastaneye hekim yetiştiriyordu.
1877-1878 Osmanlı-Rus savaşında Edirne'nin işgali ile işlevini tamamen yitiren hastaneki hastalar İstanbul'a gönderilmiş. 1896 yılınnda onarılan Darüşşifa akıl hastalarının tecrit ve tedavilerinde bir süre daha kullanılmış.
1984 yılında ise Trakya Üniversitesi'nin çabaları sonucu Vakıflar Genel Müdürlüğü cami hariç diğer bölümleri üniversiteye tahsis etmiş ve ardından üniversite hızlı bir restorasyon dönemi başlatmış. 23 Nisan 1997 tarihinde ise Sağlık Müzesi olarak açıldı.

Yorumlar

Popüler Yayınlar