DEV AKVARYUM TURKUAZOO'DA HAYAL KIRIKLIĞI!

Kurban Bayramı'nın birinci günü aile ziyaretlerini tamamladıktan sonra ikinci günü 'Ne yapalım?" diye düşünürken, aklımıza geçen ay Bayrampaşa'da hizmete açılan Türkiye'nin ilk dev akvaryumu Turkuazoo geldi. Sekiz bin metrakarelik bir alan üzerine kurulu dev akvaryumu görmek için doğrusu sabırsızlanıyordum. Eşim, "Bugün bayram, çok kalabalıktır", oğlum, "Ödevlerim çok, gelmek istemiyorum" dese de, sonunda onları da ikna edip Bayrampaşa'ya doğru yola çıktık. Forum İstanbul Alışveriş Merkezi'ne vardığımızda ise, sanki bütün İstanbul Bayrampaşa'ya akın etmiş gibi dehşet bir kalabalık bizi bekliyordu. En az 80 metre uzunluğunda bir kuyruk, akvaryumun kapısından bahçeye kadar taşmıştı. Bu kadar kalabalığı görünce, önce vazgeçer gibi olsak da, 40 km yol gelip sonra da kös kös geri dönmek işimize gelmedi ve kuyruğa girdik. Allahtan sıra hızlı ilerliyordu ve yaklaşık 25-30 dakika bekledikten sonra nihayet Turkuazoo'ya adımımızı attık. Giriş ücreti kişi başı 25 lira, öğrenci ise 18 lira.

Yeni Zelandalı bir şirket tarafından yaklaşık altı ayda tamamlanan akvaryumda, tatlı su, tuzlu su, okyanus balıkları ve tropikal balıkları var. 10 binin üzerinde deniz canlısı bulunuyor.

Turkuazoo'da en fazla merak ettiğim bölüm akvaryum tüneliydi. 80 metre uzunluğundaki iki duvarı ve tavanı tamamen akvaryum olan tünelde, yürüyen bant üzerinde balıkları izlemek mümkün, desem de aman fazla hayale kapılmayın! Yan yana iki kişinin zor yürüyebileceği bir genişlik ve basık tavanı olan tünelde, ailenizle birlikte eğlence sularında gezeyim derken havasızlıktan boğulabilirsiniz. Tünelin tek esprisi, sağınızdan, solunuzdan ve üzerinizdeki tavandan köpekbalıkları geçiyor. Tabii öyle 40-60 metre uzunluğunda devasa köpekbalıkları beklemeyin! Zira akvaryumun camının özelliğinden dolayı balıkları gerçek boyutlarıyla değil, üçte bir oranında daha küçük görüyorsunuz.

İşte, köpekbalıkları... Biri tam üzerimizden geçiyor. Diğerleri sağlı, sollu kuşatmışlar etrafımızı! Ama o kadar küçük görünüyorlar ki, tünelde gezen hiçkimsede heyecandan eser yok!

Akvaryumun en şeker canlısı deniz atlarıydı. Ancak çok küçük oldukları için iyi görüntü alamayınca mecburen buraya broşürünü koymak zorunda kaldım.

Bu da, deniz kirliliğinin belgesi. Ayakkabı, çizme, tabak, bardak, hortum... Elimize ne geçerse atmışız denizlere. Böyle giderse binlerce deniz canlısını artık sadece müzelerde görebileceğiz. Dev Akvaryum ile ilgili düşüncelerime gelince, adı üzerinde devasa birşey beklerken sıradan bir akvaryum ile karşılaşınca hayal kırıklığına uğradım. Öyle onbinler şeklinde ifade edilen bir balık çeşidi yok. İnanın bizim Sarıyer Balıkçısı'na veya pet shop'a gitsem herhalde daha çok balık çeşidi görürdüm. Günün muhasebesini yaparsak; verdiğimiz 68 liraya değdi mi? Hayır değmedi. Doğrusu hem harcadığımız zamana, hem paraya acıdım.