EYVAH, DOMUZ GRİBİ Mİ OLUYORUM!
Domuz yaptı yine domuzluğunu (!) virüsünü saldı insanların üzerine, bütün dünya şimdi domuz gribine karşı teyakkuza geçmiş durumda. Ama her zaman abartıyı seven Türk halkı olarak bizler bu konuda adeta paranoyaklaştık!
Eller günde en az 10 kere bol sabunlu suyla yıkanıyor. O yetmiyor dezenfekte edici jellerle siliniyor. Okullar ise alarma geçmiş. Baştan aşağı bütün sınıflar yıkanıyor, eğer birkaç tane hasta çocuk varsa yetmedi okul tatil ediliyor. Otobüs, minübüs gibi toplu ulaşım araçlarıyla yolculuk yaparken de birisi hapşırsa, hemen paniğe kapılıp “Eyvah bana da bulaşacak” diye endişeye kapılıyoruz.
Gazeteler her gün çarşaf çarşaf domuz gribi ve domuz gribine karşı alınacak önlemlere ilişkin haberlerle dolu. Televizyonlar ise sabahtan akşama kadar canlı bağlantılar ve programlarla rating, pardon ‘bilinçlendirme’ peşinde! Hatta haber sonrası tartışma programları sayesinde hepimiz artık H1N1 virüsü konusunda brifing verecek derecede uzmanlaştık!
Ama hala “Aşı yaptıralım mı, yaptırmayalım mı” konusunda kafalar karışık. Çünkü Sağlık Bakanlığı domuz gribine karşı aşı kampanyası hazırlıklarını sürdürürken, tıp dünyasından bazı isimler ise aşıyı gereksiz ve tehlikeli buluyor. Kime inanacağımızı şaşırdık!
Bazı uyanıklar ise panik ortamını fırsata çevirerek antibaktariyel jellerin sahtesini bile üretmiş. Bu arada normal grip olmak bile tehlikeli, oldunuz mu mazallah! Testi bile para tuzağı, 250 lira. Hatta web sitesi bile kurmuşlar. Anlayacağınız halk salgın korkusundan panik olurken, birileri de cebini dolduruyor!
Sağlık Bakanlığı ise daha önceki yıllarda yaşandığı gibi (radyasyonlu çayı, fındığı halka nasıl temiz diye pazarladılarsa ) bu süreci yönetmekte yine sınıfta kaldı!
Yorumlar