MARDAN PALACE SÜPER AMA BENİ BOZAR!

Bir gün birisi bana, "Akdeniz'in en lüks otelleri arasında sayılan Mardan Palace'da kalacaksın" dese inanmazdım. Dillere destan bir törenle açılan bu otelde konaklamak benim için rüya gibiydi. Gerçi işimiz gereği çok kaliteli otellerde kalma gibi bir lükse sahibiz ama bu kadarını beklemiyordum doğrusu! Neyse işin özüne gelirsem, Türk Telekom'un yeni ürün lansmanı nedeniyle 12 ve 13 Ağustos'da bu muhteşem otelde konaklama fırsatını buldum.

Hatırlarsınız mutlaka, Mardan Palace, geçtiğimiz mayıs ayında Azeri asıllı Rus işadamı Telman İsmailov tarafından Antalya'nın Kundu bölgesinde 1.4 milyar dolar harcamayla hizmete açılmıştı. Açılış törenine ise Mariah Carey, Paris Hilton, Sharon Stone, Richard Gere ve Seal gibi ünlü yıldızlar gelmişti.

Mardan Palace'da, Osmanlı İmparatorluğu'nun zengin, altın çağının havası var sanki. Otelin giriş kapısında Osmanlı sultanlarının heykelleri sizi karşılıyor. İçeri girdiğinizde ise kendinizi sarayda gibi hissediyorsunuz. Kristal avizeler, ipek halılar, altın kaplama oymalı koltuklar... Otelde yüzme havuzlu iki kral suiti bulunuyor, gecelik etiketi 14 bin euro. Normal odalar ise oda kahvaltı geceliği 250 euro'dan başlıyor bin euro'ya kadar çıkıyor. Anlayacağınız hem süper lüks, hem dehşet pahalı!

180 bin metrekarelik bir alan üzerinde kurulu olan otel, Akdeniz'in en büyük yüzme havuzuna sahip.

Otelin inşaatında Türkiye'nin çeşitli tarihi yerleri sembolize edilmiş. Kızkulesi, Kuleli Askeri Lisesi, Dolmabahçe Sarayı bunlar arasında. Kızkulesi'nde çeşitli dünya mutfaklarından oluşan restoranlar var. İtalyan, Türk, Fransız başta olmak üzere 10 tane restoran bulunuyor.

Plaj ise muhteşem! Muhteşem derken özel olarak Mısır'dan getirilen kumlarını kastediyorum. Çünkü 35 derece sıcağın altında bile çıplak ayakla çekirge gibi sıçramadan çok rahatlıkla dolaşabiliyorsunuz. Ayağınız yanmıyor. Ama denizine gelince çok süper diyemem. Sabahtan öğlene kadar sakin, öğleden sonra dalgalarla boğuşmak zorunda kalıyorsunuz.

Bu da saltanat kayığı. 10 dakikada bir otelin havuzunda tur atabiliyorsunuz. İki günlük konaklamadan sonra otel hakkındaki düşünceme gelince, hem çok güzel hem hizmet süper! Kat görevlisinden restoranda servis yapan garsonlara kadar bütün çalışanlar çok güleryüzlü ve kibar. Eee o kadar para alıyorlar, o kadar olsun diyebilirsiniz haklı olarak:))

Bir kere plaja adımınızı atar atmaz, her bir şezlongun üzerinde rulo şeklinde sarılmış iki havlunuz hazır. Böylece klasik otellerde alıştığımız gibi yer kapmak için sabahın köründe havlu atmanıza gerek kalmıyor. Ve hemen görevliler yardımınıza koşuyor. Birisi havlularınızı şezlonga saryor, diğeri soğuk buz gibi suyunuzu sehpanıza bırakıyor. Ardından "Başka bir arzunuz var mı?" diye soran görevlinin sesiyle, "Aman Allahım, bütün bunlar gerçek mi?" diye şöyle bir kendinizden geçiyorsunuz. Derken gölgede bile 38 dereceyi bulan sıcağın etkisiyle gerçekle yüzyüze olduğunuzun farkına varıyorsunuz.

Lafı çok uzattım ama hizmetin mükemmelliğini başka türlü anlatamazdım. "Çok paran olsa böyle bir yerde kalır mıydın?" diye sorarsanız. Pek sanmıyorum. Bu kadar lüks ve ihtişam beni sıkar. Sade ama temiz bir butik otelde kalmayı tercih ederdim.