YAŞAR KEMAL'İ GÖRÜNCE ÇOK HEYECANLANDIM

Hani insanın hayatında unutamadığı günler vardır ya... Dün de benim için öyle bir gündü. İş Bankası'nın "Karneni Göster, Kitabını Al" kampanyasına ilişkin İstanbul'da düzenlenen basın toplantısına katıldığımda, birbirinden değerli yazarlarımızla karşılaşınca çok heyecanlandım. Başta Yaşar Kemal olmak üzere Doğan Hızlan, Tahsin Yücel, Yalvaç Ural, Muharrem Buhara ve Necati Tosuner oradaydı. İş Bankası'nın ilköğretim çocuklarına karne hediyesi olarak dağıtacağı "Yazarlarımızdan Masallar ve Öyküler" adlı kitapta her birinin bir eseri vardı. Toplantı faslı bittikten sonra hemen soluğu Yaşar Kemal'in yanında aldım. Kendimi tanıtıp imzasını rica ettiğimde, "Öğretmen misiniz?" diye sordu. "Hayır, gazeteciyim" yanıtını verince, "Sizler de tıpkı öğretmenler gibi yazılarınızla, haberlerinizle çocukların kitap okuma alışkanlığını kazanmasında çaba göstermelisiniz" dedi. Doğrusu, bu öğütte eleştirel bir yan da vardı. Özellikle görsel medya sadece rating uğruna içi boş programlarla, yarışmalarla izleyici çekmeye çalışırken, işin kültürel boyutunu gözardı ediyor. Aslında bu konuda bireyler olarak hepimize görev düşüyor. Zamanımızı televizyonun karşısında sabun köpüğü gibi programları izleyerek geçirmek yerine en azından yarım saatimizi kitap okumaya ayırabiliriz. Belki çocuklarımıza da bu anlamda örnek oluruz...