DİYARBAKIR'DAN VİZÖRÜMÜZE YANSIYANLAR...

Eureko Sigorta'nın Çermik ilçesinde yaptırdığı ÇATOM açılışı nedeniyle geçen hafta Diyarbakır'daydım. Günübirlik gittiğimiz Diyarbakır'da yarım gün de olsa önemli ve tarihi mekanlarını gezme fırsatımız oldu. Bunlardan birisi de ünlü şair Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi'ydi.

Cahit Sıtkı Tarancı 2 Ekim 1910 yılında bu odada dünyaya gelmiş. Cahit Sıtkı Tarancı’nın çocukluk ve gençlik yıllarının bir bölümünün geçtiği bu tarihi ev 1973 yılında Kültür Bakanlığı tarafından satın alınarak onarıldıktan sonra 29 Ekim 1973 yılında Cahit Sıtkı’nın anısını yaşatmak amacıyla müze olarak hizmete açılmış. Müzede, 19.yüzyıl Diyarbakır yaşantısını canlandıracak etnografik malzemeler ile Cahit Sıtkı Tarancı’nın özel eşyaları, el yazısı ile yazılmış mektupları ve kitaplarının yanı sıra aile fotoğrafları ve belgeler de sergileniyor.

Müzenin iki odası ise ünlü şairin şiirlerine ayrılmış. İşte, en sevdiğim şiirlerinden birisi...

Diyarbakır'da Dicle vadisinin en güzel yerinde bulunan Gazi köşkü, 16. yüzyıla ait olan bir Akkoyunlu eseri. Diyarbakır'ın hemen dışında. 16. Kolordu komutanı olarak Diyarbakır'a atanan Gazi Mustafa Kemal, çok sevdiği bu köşkte 11 ay kalmış. 1937 yılında Diyarbakır'a geldiğinde, köşk sahiplerinden satın alınarak armağan edilmiş. Köşk bugün valilik tarafından müze olarak kullanılıyor.
Gazi Köşkü'nün müze olarak kullanılan bölümünden bir kare...

İşte fazla söze gerek yok dedirten Atatürk'ün özlü sözlerinden birisi...

Gazi Köşkü'nden Dicle nehrinin manzarası ise muhteşem! Bin 990 km uzunluğunda olan nehrin 523 km'lik kısmı Türkiye topraklarından akıyor.
3. yüzyılda inşa edilen Meryem Ana Kilisesi hala aktif. Hristiyanlığı ilk kabul eden Süryanilerin ibadetine açık olan bu kilisedeki tablolar orijinal ve kök boyasından yapılmış.

Hasan Paşa Hanı, Gazi Caddesi’nde Diyarbakır Ulu Camii’nin Doğu girişi karşısında. 1572-1575 yılları arasında Sokollu Mehmet Paşa’nın oğlu Diyarbakır Valisi Vezirzade Hasan Paşa tarafından yaptırıldı. Basık kemerli bir kapıdan beşik tonozlu bir kısma, buradan da hanın avlusuna çıkılıyor. Avlunun ortasında altı sütunlu, bezemesiz bir şadırvan bulunuyor.

Handa günümüzde telkari işi süs eşyasından antikaya kadar çeşitli hediyelik eşya satan dükkanlar var. Bu hanın görülmesi gereken mekanlarından birisi de Mustafa'nın Kahvaltı Dünyası. Hanın üst katında daracık ve dik merdivenle çıkılan bu mekanın kahvaltısı mükemmel. Yöreye özgü kahvaltı çeşitleri ve özellikle yumurtalı kavurması çok lezzetli...

Dört Ayaklı Minare'ye giderken yolda karşılaştığımız bu çocukların sevincini de görüntülemeden yapamadım. Karnesini alır almaz Türkiye İş Bankası şubelerine koşup masal kitabını alan çocukların mutluluğu görülmeye değerdi...

Yorumlar

Popüler Yayınlar